Doğum sonrasında gebelikten korunmak için etkili bir yöntem uygulamak önemlidir. Ancak bu yöntem kullanılsa da, emzirme sürecinde hala gebelik ihtimalini göz ardı etmemek önemlidir. İdeal olarak, bebeklerin ilk 2 yıl boyunca anne sütü almaları önerilir; bu süre hem annenin iyileşmesi için gerekli bir zaman dilimi olarak kabul edilir, hem de bebeğin anne sütü ile beslenmesi ve annesiyle daha fazla zaman geçirmesi için önemlidir.
Emzirme sırasında yükselen prolaktin hormonu, doğurganlığı azaltabilir ve gebelik olasılığını düşürebilir. Ancak bu, güvenilir bir koruma yöntemi olarak kabul edilemez. Kondom, rahim içi araç (spiraller) veya hormonal yöntemler gibi etkili korunma yöntemleri kullanan emziren kadınlar bile nadiren gebelik yaşayabilirler. Eğer emzirme sırasında gebelik olursa, sütten kesip kesmemeye karar vermek için doktorla görüşmek önemlidir.
Emzirmek Gebe Kalmayı Engeller Mi?
Emzirme döneminde adet görmeme durumu genellikle yumurtlamanın olmaması ve gebelik olasılığının düşük olması anlamına gelir. Ancak bu durumda bile, nadiren yumurtlama ve gebelik ihtimali söz konusu olabilir. Bu nedenle, emzirirken korunma yöntemleri, kondom, rahim içi araç veya hormonal yöntemler gibi, kullanılmalıdır.
Emzirirken Gebe Kalmanın Belirtileri Nelerdir?
Emzirirken gebe kalmanın belirtileri genellikle adet gecikmesidir, ancak emziren kadınlarda adet görmeme durumu normaldir. Diğer belirtiler arasında halsizlik, yorgunluk, bulantı, ağızda tat değişikliği ve göğüs hassasiyeti yer alır. Bu belirtiler varsa, gebelik testi yapmak önemlidir.
Uluslararası emzirme kuruluşu La Leche League’e göre, emzirken gebelik güvenli ve bebeğe zarar vermez. Gebelik durumunda sütün tadı değişebilir, ancak bu değişiklik genellikle zararlı değildir.
Emzirirken Gebe Kalmak Bebeğe Zarar Verir Mi?
La Leche League’e göre, uluslararası emzirme kurulu, gebe iken emzirmenin güvenli ve sağlıklı olduğunu ve bebeğe zarar vermediğini belirtmektedir.
Emzirirken Gebelik Durumunda Sütün Tadı Değişir mi?
Gebelikle birlikte sütün protein miktarının artması ve şeker oranının azalması nedeniyle sütün tadı değişebilir. Bu değişiklik, bazı bebekler tarafından kabul edilebilirken, diğerlerinde tat değişikliği meme reddine neden olabilir. Ancak, genel olarak sütün tadındaki bu değişiklik, halk arasında “süt zehiri” olarak tanımlanan bir durum değildir.
Emzirirken Gebelik: Süt Miktarını Azaltır mı?
Bazı kadınlarda emzirme sırasında süt miktarının azaldığı gözlemlense de, bu konuda ispatlayıcı bir bilimsel çalışma bulunmamaktadır.
Gebelikte Emzirmeye Devam: Düşük ve Erken Doğuma Etkisi
Emzirme, oksitosin hormonu salınımını artırır. Oksitosin hormonu, rahim kasılmalarına neden olan bir hormon olduğu için, emziren gebelerin düşük veya erken doğum yapabileceği öne sürülebilir. Ancak yapılan araştırmalar, gebelikte emziren annelerin genellikle düşük ve erken doğum yapmadığını göstermektedir. Ancak, gebelikte emzirme kararı alınırken, gebeliğe dair komplikasyonlar, kasılma, kanama veya ağrı gibi sorunlar yaşanıyorsa, doktorla birlikte karar vermek önemlidir. Yani, emzirme sürecinin devam edip etmemesi, her bir gebelik durumu için bireysel olarak değerlendirilmelidir.
Emzirirken Gebelik Olduğunda, Doğum Sonrası Her İki Bebek Emzirilebilir Mi?
Gebelik sonrasında, annenin iki farklı yaşta çocuğunu emzirmesi mümkündür. Bu duruma “tandem emzirme” denir ve bu konuda yapılmış yeterli çalışma bulunmamaktadır. Ancak, tandem emzirme genellikle zararlı değildir.
Emzirirken Gebe Kalan Kadınlara Tavsiyeler
Emzirme sürecindeki gebe annelerin beslenmelerine özel bir dikkat göstermeleri önemlidir. Bol lifli sebzeler, meyveler, tahıllar, kalsiyum ve protein açısından zengin bir diyetle beslenmeleri önerilir. Vitamin ve mineral desteği gerekebilir. İlk 3 ayda günlük beslenmeye ek olarak 150 kcal/gün, 2. ve 3. ayda ise 300 kcal/gün eklenmelidir. Eğer bebek sadece anne sütü ile besleniyorsa, her gün ekstra 600 kcal/gün alınmalıdır.
Gebelik sırasında demir ihtiyacı artar, bu nedenle demir desteği alınması önemlidir. Emziren annelerin demir desteği alması, hem emzirdikleri bebek hem de cenin için gereklidir. Dünya Sağlık Örgütü, gebelikte ve emzirme döneminde 400 mikrogram folik asit önermektedir. Folik asit, gebelik öncesi ve ilk 3 ayda kullanıldığında, bebeklerde sinir sistemi ile ilgili bazı hastalıkları önleyebilir. Ayrıca, kalsiyum içeren süt, yoğurt, peynir, somon gibi gıdaların tüketimine de önem verilmelidir.
Yeterince su tüketmek de önemlidir; günde en az 2 litre su içilmelidir. Gebelik sürecinde emzirme, normal gebelikten daha fazla enerji harcamaya neden olduğundan, yorgunluk yaşanabilir. Bu nedenle, dinlenme ve yeterli uyku için zaman ayrılmalı, ailenin diğer üyeleri emziren gebe anneye destek olmalıdır.
Gebelik ve emzirme sürecinde, anne, hem kadın doğum uzmanı hem de çocuk doktoru ile işbirliği içinde olmalıdır. Gerekli özen gösterildiğinde, sağlıklı bir gebelik süreci geçirmek mümkündür.