Lejyoner hastalığı veya Legionellosis, Legionella türlerinin neden olduğu ciddi bir akciğer enfeksiyonunu ifade eden bir sağlık sorunudur. Şu anda, Legionella ailesi, en az 50 türü kapsayan 70 ayrı serogrup içermektedir. Bu türlerin sadece bir kısmı insanlarda hastalık ile bağlantılıdır. En yaygın neden olan tür genellikle L. pneumophila’dır ve özellikle serogrup 1, vakaların %75-80’inden sorumlu olup diğer türlerle birlikte özellikle nozokomiyal pnömonilere neden olabilir.
Lejyoner hastalığı, ilk olarak 1976’da Philadelphia’da Bellevue Stratford Hotel’de Amerikan Lejyonerlerinin katıldığı bir kongrede ortaya çıkan bir pnömoni salgını ile tanımlandı. Kongreye katılanlardan birçoğu L. pneumophila’dan etkilendi ve maalesef 34 kişi yaşamını yitirdi. Bu salgın, Lejyoner hastalığı teriminin doğmasına ve hastalığa neden olan bakterinin Legionella pneumophila olarak adlandırılmasına yol açtı. Başlangıçta otel kaynaklı bir salgın olarak tanımlanan Lejyoner hastalığı, daha sonra hastane kaynaklı salgınlar veya sporadik olgularla da ilişkilendirilebileceği anlaşıldı.
Lejyonelloz terimi, hafif ateşli hastalıktan (Pontiac ateşi) hızlı ve ölümcül olabilen pnömoniye kadar uzanan bakteriyel enfeksiyonları tanımlamak için kullanılır. Lejyoner hastalığı, hafif alt solunum yolu tutulumundan başlayarak tüm organları etkileyen, ciddi komaya ve ölüme yol açabilen geniş bir klinik yelpazede ortaya çıkan sistemik bir enfeksiyondur. Temel patolojik olaylar genellikle akciğerlerde ortaya çıkar ve hastalığın seyri, savunma mekanizmalarının durumuna bağlıdır. Klinik ve radyolojik olarak diğer pnömonilerden ayırt edilemediği için kesin tanı genellikle mikrobiyolojik inceleme ile konur.
Lejyoner Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
Genellikle Legionella bakterilerine dayanmaktadır. Bu bakteriler doğal su kaynaklarında, dünya genelinde göller, nehirler, bataklıklar, kaplıcalar, toprak örnekleri, kuyu suları, gübre, kanalizasyon içeriği ve okyanus kıyıları gibi çeşitli ortamlarda bulunmaktadır. Ayrıca, Legionella bakterileri insan yapımı su sistemlerinde de sıkça görülür. Bu bakterilerin ciddi bir sorun olarak ortaya çıkması genellikle su sıcaklığının uzun süre 25-55°C arasında kalmasıyla ilişkilidir. Güçlü bir su akışı bakterilerin üremesini engelleyebilir, ancak bu akış sistemin tamamında sabit değilse, suyun durgun olduğu bölgelerde ölü boşluklar oluşabilir, bu da bakterilerin yerleşmesini kolaylaştırarak riski artırır.
Lejyoner Hastalığı Nasıl Bulaşır?
Lejyoner Hastalığı, kontamine bir su kaynağı olmadan gelişmez. Bakterinin akciğerlere ulaşmasında iki yol olduğu kabul edilir. Yaygın olarak kabul gören yol, çevresel kaynaklardan yayılan Legionella içeren su aerosollerinin solunmasıdır (örneğin, soğutma kuleleri, jakuzi ve duş başlıkları, sprey nemlendirme cihazları, dekoratif fıskiyeler). Diğer bulaşma yolu ise Legionella içeren suyun aspirasyonu sonucu orofarinks bölgesine yerleşmiş bakterinin solunum yollarına geçmesidir. Lejyoner Hastalığı’nın insandan insana bulaşma özelliği bulunmamaktadır.
Lejyoner Hastalığı kalıtsal mıdır?
Lejyoner Hastalığı kalıtsal değildir.
Lejyoner Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Lejyoner Hastalığı’nın belirtileri, genellikle 2-10 gün süren bir inkübasyon periyodu sonrasında ortaya çıkar, ancak birçok vakada semptomlar 5-6 gün sonra belirginleşebilir. Hastalık genellikle ciddi bir gribal enfeksiyon şeklinde başlar ve ardından ateş, kuru öksürük, baş ağrısı, yorgunluk, iştahsızlık, solunum sıkıntısı, kas ve eklem ağrıları gibi semptomlar ortaya çıkar. Akut durumlarda, birçok vücut sistemi etkilenebilir ve bulantı, kusma, mental konfüzyon ve hatta renal yetmezlik gibi durumlar gelişebilir.
Lejyoner Hastalığının Risk Faktörleri
Genellikle altta yatan bir hastalığı olan veya bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde ortaya çıkan bir “fırsatçı” enfeksiyon olarak değerlendirilir. Sağlıklı bireyler genellikle etkene maruz kalsalar bile çoğu kez enfeksiyon gelişmez, ancak altta yatan faktörler hastalık riskini artırabilir. Bu faktörler arasında sigara içiciliği, alkol bağımlılığı, kronik akciğer hastalığı, ileri yaş (50 yaş ve üstü), steroid veya diğer immünosupresif ilaç kullanımı, immün sistemini baskılayan hastalıklar (HIV-AIDS, kanser, kemoterapi-radyoterapi, organ transplantasyonu vb.) bulunmaktadır. Bu risk faktörlerine bağlı olarak erkeklerin kadınlardan daha fazla etkilendiği gözlemlenmiştir.
Lejyoner Hastalığının Seyri
Hafif alt solunum yolu enfeksiyonlarından komaya kadar değişik ağırlıkta klinik belirtilerle ortaya çıkabilir. Hastalık genellikle semptomların başlamasından sonra 2-6 gün içinde hastaneye başvurulduğunda teşhis edilir. Temel patolojik olaylar genellikle akciğerlerde ortaya çıkar ve hastalığın seyri, savunma mekanizmalarının durumuna bağlıdır. Fatalite hızı, altta yatan hastalığa ve bağışıklık sisteminin durumuna göre değişir.
Lejyoner Hastalığının komplikasyonları nelerdir?
Lejyoner Hastalığı’nın komplikasyonları arasında uygunsuz ADH salınımına bağlı hiponatremi, renal yetmezlik, rhabdomyoliz, pulmoner fonksiyonlarda azalma, fulminan solunum yetmezliği, endokardit, dehidratasyon, septik şok, nörolojik semptomlar (mental durum değişikliği, letarji, baş ağrısı vb.), septik şok, koma gibi durumlar bulunmaktadır.
Lejyoner Hastalığında Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Lejyoner Hastalığı’nın tedavisi için spesifik bir aşı bulunmamakla birlikte, hücre içine giren antibiyotiklerden olan makrolid, kinolon ve tetrasiklin gibi ilaçlar etkili olabilmektedir. Erken antibiyotik tedavisi alanlarda semptomlarda iyileşme genellikle 3-5 gün içinde gözlemlenebilir, ancak antibiyotik tedavisi 10-14 gün sürebilir.
Lejyoner Hastalığında Tanı Nasıl Konulur?
Lejyoner Hastalığı, klinik ve radyolojik özellikleri diğer pnömonilerle karışabilen bir hastalıktır ve kesin tanısı, hastalığın akla getirilmesi sonrasında yapılan mikrobiyolojik inceleme ile konmaktadır. Tanı, klinik örneklerin kültüründen bakterinin izolasyonuna, idrarda Legionella antijenlerinin gösterilmesine veya serumda Legionellalara karşı antikor titresindeki artışın saptanmasına dayanır.
Lejyoner Hastalığı Dünyanın Hangi Bölgelerinde Görülmektedir?
Lejyoner Hastalığı, dünyanın hemen her bölgesinde su kaynaklı bir enfeksiyon hastalığı olarak görülebilmektedir. Ülkemizde ise hastalığın yıllara göre sporadik olarak seyrettiği gözlemlenmiştir.
Gebelik Hastalığın Seyrini Etkiler mi?
Gebelik, hastalığın seyrini etkilemez. Ancak hastada belirli risk faktörlerinin varlığı durumunda hastalığın seyri kötüleşebilir.
Emziren kişilerin hasta olması durumunda neler yapılmalıdır?
Emziren kişilerin hasta olması durumunda, insandan insana bulaş olmadığı için özel bir önlem alınmasına gerek yoktur. Ancak uygun tedavi için mutlaka bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır.
Çocuklarda Hastalığın Seyri Nasıldır?
Çocuklarda hastalığın seyri, genellikle altta yatan hastalığa bağlıdır. İmmün sistemi baskılanmış çocuklarda hastalık fatal olabilir.
Çocuklarda Hastalığın Tedavi yöntemleri nelerdir?
Tedavi, erişkinlerle benzerdir ve uygun antibiyotik tedavisi gerektirir.
Lejyoner hastalığı nasıl önlenebilir?
Lejyoner hastalığının önlenebilmesi için binalardaki havalandırma ve su sistemlerinin düzenli bakımı yapılmalı, duş başlıkları ve hortumları düzenli olarak temizlenmelidir. Kuyu suyu kullanılmadan önce sterilize veya filtre edilmelidir.
Bahçe işleriyle uğraşan kişiler, saksı toprağı ve organik gübrelerle çalışırken dikkatli olmalıdır. Sulama yaparken su akışının düşük basınçta olması sağlanmalı, havalandırılmayan mekanlarda çalışılmamalıdır. Saksı toprağı tozuna maruz kalmayı önlemek için ıslatılmalı ve kullanılırken eldiven ve maske kullanılmalıdır. El temasından sonra eller mutlaka yıkanmalıdır.